.

SENİ BEN UYDURDUM KİTAP YORUMU



Kitap Adı: Seni Ben Uydurdum
Özgün Adı: Made You Up
Yazar: Francesca Zappia
Yayınevi: Pegasus Yayınları

Alex'e benden bir not:
Ah Alex, yazık sana... Yaşadıklarının hiçbiri senin seçimin değildi. O yüzden üzülme. Yanında Miles var.

Öncelikle bu kitabın ne kadar duygusal ve mükemmel olduğunu anlatmadan önce kapağa bir kez daha bakmanızı rica edeceğim. Çünkü ben bayıldım!

Kitabın tanıtımının yapıldığı günden beri çıkmasını bekliyordum. Konusunu okuduğumda "İşte bu tam benlik!" demiştim. Uzun zamandır karakterlerin iç yaşantılarını derinlemesine inceleyen bir kitap okumamıştım. Bu yüzden Seni Ben Uydurdum çok iyi geldi.

Seni Ben Uydurdum, biraz psikolojik biraz da gençlik kitabı. Her ikisinin harmanlanmasıyla ortaya güzel bir roman çıkmış.

Kitapta yer yer zorbalık konusuna değinilmiş. Hoşuma giden en büyük nokta bu kısımdı. Karakterimizin insanlar tarafından psikolojik şiddete maruz kalması, alay konusu olması ve dalga geçilmesi mükemmel işlenmişti. Bu türde yazılan her kitap, makale, çekilen her film, dizi insanların biraz olsun bilinçlenmesine ve bu tür psikolojik şiddetin önüne geçilmesine yardımcı oluyor.

                             

Başkarakterimiz Alex'in psikolojik bir hastalığı var. Gördüğü şeylerin gerçek veya sanrı olup olmadığını ayırt edemiyor. (Konu kısmında daha detaylıca bahsedeceğim) Kitabı Alex'in bakış açısından okuduğumuz için biz de gördüklerinin gerçek mi yoksa sanrı mı olduğunu ayırt edemiyoruz. Bu yüzden Alex güvenilmez bir anlatıcı. Yani Alex'e güvenmeyin, benden söylemesi.

Tüm bu hastalığa rağmen hayata tutunmaya çalışan ve insanları umursamayan bir karakter Alex. Açıkçası onu sevdim. Her şeyi onun gördüğü gibi görmek ve hissettiği gibi hissetmek hoşuma gitti. Adeta onun bedeninde ben vardım sanki.


Kitap aslında Alex'in psikolojik bozukluğu üzerine kurulmuş. Sadece bu doğrultuda olaylar anlatılasaymış bile yeterli olurmuş. Ama yazarımız durur mu? Kitabın içerisine bir sürü gizemli olay eklemiş. Çok da güzel olmuş.

Kitabın akıcılığına diyecek söz yok. 400 küsür sayfa olmasına rağmen 1 buçuk günde bitti ve yer yer gözlerimi yaşlarla doldurdu.

Bir de yan karakterimiz var. İşte o herkesin korktuğu, gözüne dahi bakamadığı Miles. Onun da kendince sorunları var. Alex'le birlikte tencere kapak misali birbirlerini bulmuşlar. Kitapta Miles'ın değişimine de şahit oluyoruz. Bu, içinizin kıpır kıpır olmasına neden olabilir dikkat edin :)

İnsanların bilinçlenmesi adına yazarımız Francesca Zappia gerçekten dokunaklı bir roman yazmış. Onu tebrik ediyorum.


KONU:

17 yaşındaki Alex, 7 yaşındayken kendisine konulan paranoyak teşhisi ile bundan sonraki hayatının normal olmayacağının farkına varır.

Gerçek ile hayali birbirinden ayıramayan Alex, yanında sürekli fotoğraf makinesi taşımak zorunda. Çünkü gün içerisinde gördüğü en ilginç şeylerin fotoğrafını çekiyor ve eve döndüğünde gördüklerinin aslında gerçek olup olmadığını kontrol ediyor.

Son okuduğu liseden atılan Alex, yeni lisesinde temiz bir sayfa açmaya kararlı. Kimseye hastalığından bahsetmeyecek ve normalmiş gibi davranacak. Bunda başarılı olabilecek mi?

Bir de yakışıklı ama bir o kadar da soğuk Miles var. Okuldaki herkes ondan korkuyor. Kimse gözlerine bakmaya dahi cürret edemiyor. Alex dışında...


ALINTILAR:

"Bazen insanların gerçeği fazla hafife aldığını düşünüyorum.
Yani gerçek hayat ile rüya arasındaki farkı nereden bildiğimizi kastediyorum. Rüyadayken bunu fark etmeyebilirsiniz ama uyanır uyanmaz gördüklerinizin bir rüya olduğunu ve iyi ya da kötü ne varsa bunun gerçek olmadığını bilirsiniz. Eğer Matrix'de değilsek bu dünya gerçektir, bu dünyada yaptıklarınız gerçektir ve neredeyse bilmeniz gereken tek şey de budur. İnsanlar bunu hafife alıyor."

"Doktorların çok yardımı dokunuyordu ama ben neyin gerçek olup neyin olmadığını anlamak için kendi sistemimi geliştirmiştim. Fotoğraf çekiyordum. Zamanla fotoğraflarda halüsinasyonlar  kaybolurken gerçekler kalıyordu."

"Benim gerçeği hafife almak gibi bir lüksüm yoktu. Ve öyle gören insanlardan nefret ettiğimi söyleyemem çünkü bu neredeyse herkesten nefret etmek olurdu."

Seni Ben Uydurdum'u çok dokunaklı buldum ve 9 puan verdim. Siz de kitap hakkındaki düşüncelerinizi aşağıya yorum olarak bırakabilirsiniz.

Beni Instagram hesabım olan @haveyoumetmyblog 'dan takip etmeyi unutmayın. Başka bir blogda görüşmek üzere :)
Sağ tarafta yer alan "İzle" butonuna tıklayarak blogumu takibe alırsanız mutlu olurum :)
Haveyoumetmyblog Haveyoumetmyblog Author

1 yorum:

Hakkımda

Selam, ben Emirhan! Blogumla tanıştın mı? Burası benim kitap eleştirileri, dizi/film önerileri yaptığım, yeri geldiğinde ise bazı konularda fikirlerimi sunduğum bir blog. Bloguma göz atmaya hazır mısın?

Blogu Takip Et (Yeni)

Blogumda Ara

Instagram Hesabım

Etiketler

Haveyoumetmyblog

Translate

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *